
Bahsetmek istediğim bir nokta bu blogda
neden bu kadar kedi olduğu...
Kedileri çok ama çok sevdiğimden değil...
Tabi ki hayvanları seviyorum...
Ama kendimde ve çevremde gözlemlediğim
olgulardan biri hayatla mücadele ederken hırsımızı yemekten almamız. Yani
psikolojik açlık...
Bende nacizane bir ikonumuz olsun istedim.
Hepimizin...
.jpg)
Hayvancağız bilmem kaçıncı kattan düşüyor
"ay ben şimdi ne yapacağım" demiyor. “Nasıl düştüm ben bu çukura”
ya da “kim itti beni”.
Karşısına çıkan olumsuzluğa rağmen olayı doğal akışına bırakıyor
ve felaha ulaşıyor…
Evet, biz de önümüze bir taş geldiğinde
kendimizi paralayıp çözümü buzdolabında çikolata yoklarken aramayalım. Hırsla
kavanozun dibini bulmayalım... Lokmalarımızdan çıkarmayalım öfkemizi, hüznümüzü…
Bile bile yapmayalım bunu…
Hayat zaten bizi o kadarda tınmıyor. Bırakacağı
durakta indiriveriyor valla. Bizse yolculukta kendimize ettiğimizle kalıyoruz. Eee o zaman varacağımız yere zaten varacaksak
yolculukta kendimizi niye bu kadar paralıyoruz ki... Sonra da vah efendim güzelliğim
gitti, ah sağlığım diyoruz...
Zaten bu bir kısır döngü. Yedikçe dibe
düşüyorsun, battıkça yiyorsun...
Neyse psikoloji bizi aşar…
Hayatın girdaplı yollarından geçerken nasıl bir duruş
sergilememizi hatırlatacak kedicikler bize ;)))
Burada olma maksatları ve anlamı budur efendim…
...............................................................................................................................................................................................................................
Günün kedi puan tablosu:
Ben de mersk etmistim gercekyem de ne bu kedi bollugu diye,...anlamliymis...ben alssm alsam ykedinin sicak yer buluncs mayisip uyuma ozelligini alirim ya neyse degisecegim insallah. ...
YanıtlaSilNagişim hoş geldin... Burada olmana çok sevindim... Beğendin mi blogu?
SilBidenem artık kedilerin bizim için anlamı bu ;)))
Ok...